Uçak yolculuğu
Bir gün bi uçakta çeşitli ülkelerden işadamları Fransız, İngiliz, Alman, Rus, İranlı, Hollandalı ve Türk, laylaylom gidiyorlarmış.Rus her konuşmasında Rus KGB sinin çok iyi çalıştığını herşeyden haberdar olduğunu çok iyi ajanlarının olduğunu anlatarak yolculuğu iyice sıkmış.Uçak rotasını takip ederek giderken İngiltere'nin üstünden geçiyor. İngiliz şöyle bi aşağıları süzüyor ve lafa giriyor:
- Arkadaşlar,burası benim memleketim İngiltere. Bizim biramız acayip meşhurdur, şahane biralar üretiriz, içmelere doyamazsınız. İngiltere bitiyor, Fransa'nın üstünden geçerken Fransız lafa başlıyor:
- Burası da Fransa. Bizim kızlarımız meşhurdur, öpmelere kıyamazsın. Derken Almanya'ya geliyor uçak, Alman bi iç çekiyor:
- Hey gidi memleket diyor. Biz bi arabalar üretiriz, binmelere kıyamazsınız. Sonra Hollanda'nın üzerinden geçerken Hollandalı bakıyor şöyle bi aşağıya:
- Burası da Hollanda diyor. Ah o güzel evler, bizim evlerimiz meşhurdur... Uçak geçiyor Rusya'ya sonra (nasıl bi rotaysa artık) Rus bakıyor aşağıya:
- Bizim KGB miz meşhurdur. Dünyada sinek havalansa haberdardır. Sonra İran'a dönüyor uçak. İranlı bakıyor şöyle bi göz süzerek:
- Abiler burası da İran bizim de halımız meşhurdur, yumuşacıktır.. Geldik Türkiye'ye... Türk sinirli muhabbetten....mına koyim bakıyor aşağıya, düşün düşün nerden başlasam ki (o kadar çok meşhur şeyimiz var ki en orijinalini söylemeliyim diye) Sonra başlıyor anlatmaya...
- Arkadaşlar burası Türkiye. Bizim delikanlımız çok meşhurdur...Öyle ki; alır Fransız'ın kızını, içer İngiliz'in birasını, atar Almanın arabasına, götürür Hollandalının evine, yatırır İranlının halısında çatır çatır s.ker. KGB nin de bi s.kimden haberi olmaz
Denizin derinliği
Bir İngiliz, bir Alman bir de Temel sahilde
Güneşleniyorlarmış. Alman birden
ayağa kalkıp, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize
sokmuş.
Biraz bekledikten sonra:
- Mm, suyun sıcaklığı 32 derece geliyor, demiş.
Diğer ikisi şaşırmışlar. Beş dakika sonra İngiliz ayağa kalkmış, deniz
kenarına gitmiş, o da şortunu indirip aletini denize sokmuş. Biraz
bekleyip:
- Daha ayrıntılı konuşmak gerekirse suyun sıcaklığı tam olarak 32,3 derece geliyor, demiş ve gelip yerine oturmuş.
Temel altta kalır mı? Hemen o da ayağa kalkmış, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize sokmuş.
Aradan beş dakika geçtik ten sonra geri gelip yerine oturmuş. Diğer ikisi sormuşlar:
- Ee ,sen ne ölçtün?
- Valla suyun sıcaklığını bilmem de, derinliği 70 cm!
Vatan sevgisi
Bir alman bir fransız bide bizim temel gizli bi örgüt tarafından yakalanırlar.ve bunlara sorulur
-ÜLKENİMİ DAHA ÇOK SEVİYOSUN YOKSA KARINIMI?
İlk önce alman'a sormuşlar alman tabii ki
-ülkemi demiş.
-tamam demişler al şu silahı içerde karın var git öldür.
alman girmiş içeri 5 dakka sonra çıkmış ne oldu demişler
-vuramadım karımı daha çok seviyomuşum demiş.
fransıza sormuşlar
fransız
-ülkemi demiş tamam al şu silahı gir odada karın var öldür demişler.fransız da öldüremeden çıkmış
-karımı daha çok seviyomuşum demiş.
sıra temele gelmiş temelde
-ülkemi seviyorum demiş al şu silahı içerde karın var git öldür demişler temel içeri girmiş
15 dakka sonra içerden TAK-TUK-ÇAT-ÇUT sesler gelmiş temel dışarı çıktığında sormuşlar
-ne oldu bu kadar kaldın demişler
temelde
-ne olacak verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı bende sandalyeyle kafasını kırdım demiş.
Çok yaşa türkiye
Alman,Fransız,İngiliz ve Temel Küçük bir uçakta seyahat ederlerken yardımcı pilot heyecanla gelerek
-"Bakın büyük bir sorunumuz var,uçağın motoru arızalandı ve düşüyoruz.Bu yüzden uçaktaki yükü hafifletmemiz lazım.içinizden birisi kendini feda etmek zorunda" deyince .
Herkes birbirinin yüzüne bakmaya başladı.Kısa bir sessizlikten sonra Alman gururla ayağa kalkarak
-"Çok yaşa Almanya" diyerek bağırdı ve kendini aşağı attı.
Fakat on dakika sonra yardımcı pilot gelerek aynı şeyleri söyledi.Bu sefer Fransız gururla ayağa kalktı ve
-"Çok yaşa Fransa" diyerek kendini aşağı attı.
Fakat biraz sonra yardımcı pilot gene gelerek
-"Maalesef inebilmek için son bir kişinin daha kendini feda etmesi gerekiyor" dedi.Temel ve İngiliz bir müddet birbirlerine baktılar ve Temel gururla ayağa kalkarak
-"Çok yaşa Türkiye" diye bağırdı ve İngilizi tutup aşağı attı.
Üzgünüm
Temel, Amerika'da bir bar'a girip bira istemiş. O anda bir Alman gelip barmeni kenara çekip kafasına bir elma koymuş ve uzaklaşarak,nişan alıp silahıyla barmenin kafasındaki elmayı tam ortasından vurmuş ve...
-"I AM RED KID" demiş.
Temel hayran kalmış.Biraz sonra aynı şeyi bir Fransız yaparak elmayı ok ile vurmuş ve...
- "I AM WILLIAM TELL" ,
bundan sonra cesaretlenen Temel dışarı çıkıp tekrar içeri girmiş ve aynı işlevi uygulayarak silahıyla ateş eden Temel barmeni alnının ortasından vurmuş adamın öldüğünü anlayan Temel,
-"I AM SORRY" demiş.
Iraklı
Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli barda oturmus içki içiyorlarmis.
Amerikali içkisini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis:
"Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demis.
Ingiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamis:
"bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam için o kadar çok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demis.
Bunun üzerine Irakli da buz gibi sogukkanli bir sekilde içkisini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup öldürmüs:
"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar çok var ki, biz ayni adamlarla iki kere içki içmeyiz"
Vampirler
Eyfel kulesinde wampirler ayini varmış. Her ülkeden bir temsilci göndermişler. Türkiyedende laz wampiri. Ayin başlamış dualar edilmiş sıra kurbanlara gelmiş. Fransız wampir kuleden süzülmüş aşağı belli zaman sora gelmiş ağzı burnu kanlar içinde göbek şişmiş hepsi sormuşlar ne yaptın diye. Fransız wampir:
-Karşıda kırmızı ışıklı bir ev var görüyormusunuz der. Diğerleri evet görüyoruz derler.
- İşte orda bir sarışın vardı önce kanını içtim sora ilişkiye girdim geldim demiş. Sıra Alman wampire gelmiş. Alman wampir süzülmüş kuleden belli zaman sora geri gelmiş ağzı burnu kanlar içinde. Sormuşlar sen ne yaptın diye. Alman wampir:
- Karşıda mavi ışıklı bi ev var gördünüzmü? Hepsi gördük demiş.
- İşte orda bi afet vardı önce kanını içtim sora ilişkiye girdim demiş. Sıra bizim laz wampire gelmiş. Laz wampir süzülmüş kuleden belli bir zaman sora gelmiş ağzı burnu kanlar içinde. Hepsi heyecanla sormuş ne yaptın diye. Laz wampir:
- Karşıda bir ev var gördünüzmü?
- Evet gördük.
- Peki önünde bir direk var gördünüzmü?
- Evet gördük.
- Ben görmedim *mına koyim.
Sihirli lamba
Temel ve Cin Bir Fransız bir İngiliz ve bir de Temel bir gemi kazasından sonra ıssız bir adaya çıkarlar. İngiliz kumsalda bir lamba bulur. Fransız bunun Aladdin'in lambası olabileceğini söyler ve lambayı ovuşturur. Gerçektende lambadan bir cin çıkar.
-"Ne dilerseniz dileyin benden" der. İngiliz
-"Ben ailemin yanına İngiltereye gitmek istiyorum" der. Cin isteyi yerine getirir. Sıra Fransız'a gelir. Oda ailesinin yanına Fransaya gitmek ister. Onun isteyide yarine gelir. Sıra Temeldedir. Temel biraz düşünür. Cin çabuk olmasını söyler. Temel etrafına bakar ve cin'e dileyini söyler.
-"Arkadaşlarımda gitti ben bu ıssız adada yalnız kaldım onun için arkadaşlarımı geri getirmeni istiyorum"der. Ayağa kalksın
Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç
bir çağrıda bulunmuş:
- Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın...
Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
- Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun?
- Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da...
Gayboldim
Bir TV kanalı Doğu illerine belgesel
çekmeye gitmiş. İşte köy köy
dolaşacaklar, ahalinin halini, günlük yaşamını anlatacaklar.
-Bir köyde yaşlı bir amca bulmuşlar, sohbeti
kuvvetli. "Amc demişler''
-Sen bize en mutlu günlerinden birini
anlat, biz de kaydedelim. Âlem
görsün ne mutlu günleriniz var!"
Amca başlamış;
-Bi gün Hamdo'nun eşegi
gayboldi. Daga gittik, eşegi
aradık,aradık. Eşegi bulduk, çok sevindik. O
sevinçle hepimiz eşegi
s ...."
-Yönetmen bir panik atlamış,
-Kes, kes, kaydı kes!"
Amcaya dönmüş
-Aman amca ne yapıyorsun? Hiç öyle hikâye olur
mu? Eşekli filan. Sen bize başka mutlu bir hikâyeni anlat"
Amca başlamış;
-Bi gün Memo'nun garisi gaybodi.
Daga gittik, gariyi aradık.
Gariyi bulduk, çok sevindik. O sevinçle
hepimiz..."
-Aman aman Amca, anlaşıldı! Sen boşver mutlu
hikâyeleri, sen en iyisi bize
En üzüldüğün hikâyeyi anlat!"
-Bi gün daga gittim gayboldim
Bina
Birgün bir adam yolda erkek çocuğuyla Oğlu sormuş:
Baba şu binada ne var demiş.
Babası:bilmiorum.Ama sakın girme demiş.
Sonra çocuk merak etmiş.Gitmiş binaya girmiş. 1. katta bir yığın yemek varmış hepsini yemiş.Eve gitmiş.
Baba sen bana girme demiştin ben girdim bir yığın yemek vardı hepsini yedim demiş.
Babası 1. kata girdin ama 2. kata sakın girme demiş.
Çocuk merak edip 2.kata girmiş.
Orda bir yığın taş gibi hatun varmış.Hepsini yakalayıp elden geçirmiş.
Sonra yine eve gitmiş ve babasına:
Sen 2. kata girme demiştin girdim demiş.Bir yığın taş gibi hatun vardı.Hepsini *iktim demiş.
Babası:2. kata girdin ama 3. kata sakın girme demiş.
Tabi çocuk merak etmiş.Yine girmiş binaya.
Orada birtane arap zenci bunu yakalayıp çatır çutur sikmiş.Çocuk *ötü ağrıya ağrıya eve gitmiş.
Babasına:Sen 3. kata çıkma demiştin ama bn çıktım. Orada birtane arap zenci vardı beni yakalayıp çatır çutur *ikti demiş.
babasıda
*rospu çocuğu hala ordamı...